Fuar Sektöründen Haberler Veri Tabanımızdaki Haber Sayısı: 3894 |
Şevket Özügergin: Kamu Finanman Dengesi Bozulmamalıdır.
|
Önümüzdeki dönemde ekonomik yaşamımızda neler olabileceği artık daha açık olarak görülebiliyor.
Fiyat istikrarını sağlamak Merkez Bankasının varlık sebebidir ve Banka aldığı kararlar ve uygulamalarla bu hususun bilincinde olduğunu göstermeye çalışmaktadır. Sıkı para politikası ile uyumlu kur ve faiz kararları, zaman zaman gecikmelere ve sapmalara rağmen bu hedefi gerçekleştirmeye yöneliktir. Ancak fiyat istikrarının sadece para politikalarıyla sağlanamayacağı ve bu politikaların mutlaka mali disiplinle desteklenmesi gerektiği tartışmasız kabul edilmektedir.
Oysa Türkiye'de son zamanlarda kamu finansman dengesinin bozulduğuna dair işaretlere rastlanmaktadır. Bunun hem iç ve hem de dış sebepleri vardır.
Petrol ve diğer bazı emtia fiyatlarının çok hızlı artışı, küresel ısınma sonucu ortaya çıkan kuraklığın getirdiği sorunlar, uluslararası finans piyasalarındaki krizlerin yansıması gibi nedenler, kamu finansman dengesinin bozulmasının dışsal gerekçeleri arasında sayılabilir.
İç sebepler ise daha çeşitlidir.
Faizlerin yükselmesi Hazinenin borçlanma maliyetini arttırmıştır. Bono faizlerinin yükselmesi kamunun gelir-gider tablosunu olumsuz yönde etkilemiştir. Siyasi gerginliğin artarak sürmesi, belirsizliği de beraberinde getirdiği için dengelerin yeniden kurulması zaman alacağa benzemektedir.
Hükümetin, kamu harcamalarında eskisi kadar hassas olmayacağı anlaşılmaktadır. Belediyelere aktarılması düşünülen ek kaynaklar, SSK ve Bağkur prim borçlarına getirilen af, bazı fonların amaçları dışında kullanılma eğilimi, özelleştirme gelirlerinin kamu harcamalarında kullanılması,banka borçları ve tarımsal krediler için sicil affı, faiz dışı fazla oranın düşürülmesi, yapılması kaçınılmaz hale gelen zamların geciktirilmesi artık kamu gelir ve harcamalarında yeni bir anlayışın hakim olacağının kanıtlarıdır. Yerel veya genel seçimler yaklaşırken bu harcama politikasının daha da genişleyerek süreceğini söylemek yanlış olmayacaktır
Enflasyonun artışı ve daha kötüsü bunun belli ölçüde de olsa doğal sonuç olarak kabul edilmesi, ücret taleplerini arttıracak, işletmeler fiyat politikalarını belirlerken risk payını yüksek tutacaklardır. Böyle bir durum ister istemez ekonomiyi bir kısır döngü içine sokacaktır.
Dış ticaret açığı, artan ihracata rağmen, hızla yükselerek yıllık bazda 70 milyar dolara yükselmiştir. Cari açık beklentisi en iyi ihtimalle 50 milyar dolardır. Doğrudan yabancı sermaye girişleri önemli ölçüde azalmıştır. Bunların üstüne bir de en az 40 milyar dolarlık bir taze paraya ihtiyaç vardır. Böyle bir ortamda mali disipline ve bununla uyumlu bir sıkı para politikasına her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır. Kamu finans dengesi bozulmamalıdır. Piyasalara güven verici politikalara geri dönülmesi için çok geç değildir ama zamanın lehimize işlemediğini de unutmamak gerekmektedir. |
İlanı veren : Tüyap Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş.
İlan veriliş tarihi : 13 06 2008 |
Son Haberler | Üyelerimizden Haberler |
Dünya Haberleri | Ulusal Haberler | Üyelerimizden Haberler | İhracatçının Gündemi |